Günümüzde daha çok bir müze binası olan bina, Kral Nikola I Petrovic’in hükümdarlığı altındaki Karadağ devletinin XIX. yüzyılın ve XX. yüzyılın ilk birkaç on yılının çağdaş sosyal, kültürel ve aynı zamanda mimari eğilimlerine büyük önem verdiğini kanıtlıyor. “Topolica’daki kale”, bulunduğu yerden dolayı, Kral Nikola’nın kalesi olarak da bilinir, 1885’te Nikola’nın kayınbiraderi Prens Petar Karadjordjevic tarafından ondan satın alınmak üzere yaptırılmıştır. Binada ayrıca küçük bir kale, şapeller, nöbetçi kulübeleri ve kış bahçeleri bulunmaktadır. 1919 yılının başında, kalenin yanına geniş bir balo salonu eklenmiştir.
Kralın şatosu, muhteşem bitki örtüsüyle zengin olan Akdeniz parkını olağanüstü kılıyor. Günümüzde şato kompleksi Bar’ın kültürel ihtiyaçları için kullanılıyor. Kral Nikola’nın şatosu aynı zamanda bir Vatan müzesi ve şato salonlarında özel edebiyat akşamları, müzik konserleri, festivaller, etkinlikler, sanat sergileri düzenleniyor…
Kale deniz kıyısına yakın bir konumda olduğundan, gemilerin yanaşması için kullanılan ahşap bir su kapısı vardı, çünkü Kral Nikola’nın 10 yatı vardı. İlginç olan, Kral Nikola’nın roman yazarı Gil VERNE’den satın aldığı ünlü yat “Sibil” ve son yatı “Rumija’nın” 1915 yılında Avusturya-Macaristan donanması tarafından bugünkü akvatoryumun bulunduğu yerde batırılmış olmasıdır. Yakınlarda, İtalyan Kralı Emanuel’in hediyesi olan, aşınmaya dayanıklı yapıda bir çiçek evi bulunmaktadır ve bugün daha çok Prens Bahçesi olarak bilinen temsili tatil kompleksi olarak durmaktadır