Kumlu örtüsüyle karaya bağlıdır ve günümüzde çok nadir bulunan bu tür adalara “tombolo” adı verilir. Ünlü bir Pastrovici kabilesi burayı geçmişte, özellikle XV. yüzyılda düşmanlardan korunmak için kullanmıştır ve bugün bu yer bize geçmiş zamanların hatırası ve hatırlatıcısı olarak saklanan top ağızları ve toplarla bunu hatırlatmaktadır. Şehrin iç kısmı kıvrımlı, dar sokaklardan oluşmaktadır. Ayrıca pitoresk meydanlarımız, 3 kilisemiz var ve Akdeniz tarzında yapılmış zarif evlerde otel tatlıları bulunmaktadır.

veti Stefan, elit turistler ve ihtişam tutkunu turistler için bir yazlık tatil beldesidir. 1940’ların sonunda buranın bir turizm tesisine dönüştürülmesi kararı alındığında, Sveti Stefan için yeni bir tarih yaratılmaya başlandı. O zamandan bu yana ihtişamı, Sofia Loren ve Carlo Bruni gibi aktörlerin yanı sıra, dünyanın birçok ülkesinin başkanları, şarkıcılar, bilim adamları ve daha birçok kişi tarafından dünyaya sunuldu. İngiliz Prenses Margaret, İtalyan Savoy Kralı II . Umberto ve Kirk Douglas , Doris Day , Geraldine Chaplin , Sidney Poatie , Richard Vidmark , Sylvester Stallone , Jeremy Irons gibi ünlü dünya aktörleri de kaldı … Ünlü edebiyatçılar Andre Marlow ve Alberto Moravia, ayrıca Sovyet astronot Yuri Gagarin, ünlü satranç ustası Robert Fisher ve dünyanın en güzel kadını Claudia Shifer da Sveti Stefan’da kaldı. Bahsedilen “taçlı başların” çoğunluğu “Sveti Stefan” otel kompleksinin bir parçası olan 118 numaralı villada konakladı. Bu özel villa için konaklama fiyatı kiralayanla görüşülür. Başlangıç ​​fiyatı günlük 1.500 avrodur.

1972 yılında Sveti Stefan dünyanın en seçkin yazlık tesisi olarak “Altın Elma” ödülünü aldı.

Yakın çevresinde eski bir kral yazlık evi olan ve bu günlerde Otel olarak işletilen yerin adı Milocer” dir.

Hotel Milocer tamamen çam ormanlarıyla çevrilidir. Hemen yakınında çam ağaçlı patikalardan oluşan muhteşem bir park, çeşitli çiçeklerle güzelce düzenlenmiş küçük parklar, iki plaj, sizi Sveti Stefan oteline götüren daha küçük bir tepe boyunca uzanan yürüyüş yolu bulunmaktadır. Özel bir deneyim, otelin en iyi beyaz taştan yapılmış açık hava restoranında bir öğle yemeği veya akşam yemeği anlamına gelir.

Milocer’in çevresi gibi böyle doğal bir çevre, rafine bir zevke sahip diğer turistler için idealdir. Sadece bir kuşun cıvıltısı veya yüzücülerin mırıltısıyla rahatsız edilen huzur içinde dinlenmenin eğlenceleri için mükemmel bir yerdir.